Kalahari Augrabies Extrem Maraton
(KAEM) bu yıl boyunca koştuğum 3. çok etaplı ulta maraton oldu. Gobi March
Ultra Maratonuna giderken iyi bir hazırlık dönemi geçirmiştim. Ama Runfire
Cappadocia(RFC) ve KAEM için iyi bir hazırlık dönemi geçirdiğim söylenemez.
Fransa’da yapılan Mont-Blanc TDS ve Bulgaristan’da yapılan Persenk Ultra
Maratonlarına işlerim yüzünden gidememiştim. KAEM öncesi işle ilgili
sıkıntıların çıkabileceğini düşünüyordum. 15 Ekim günü THY İstanbul-Johannesburg uçağına bindiğimde
“Tamam artık KAEM’e gidiyorum.” dedim. 9 buçuk saatlik yolculuktan sonra Bakiye
Duran ile birlikte Johannesburg’daydık.
|
KAEM Logosu |
16 Ekim günü
sabah Büyükelçimiz Kaan Esenler, Hollanda Büyükelçisi ve Bakiye Duran ile
birlikte 1 saatlik güzel bir koşu yaptık. Kahvaltıdan sonra
Johannesburg-Uphilton yolculuğu için havaalanının yolunu tuttuk. Havaalanında
bizi bekleyen bir sürpriz vardı. Uçuşumuzun bir gün sonra olduğunu öğrendik.
Hemen Büyükelçimizi arayıp uçuşumuzun 17 Ekim’de olduğu söyledik ve tekrar Büyükelçilik
konağına geri döndük. Aslında uçuşun 17
Ekim günü olduğu biliyorduk. 15 Ekim günü 00:50’de İstanbul’dan –Johannesburg’a
uçtuğumuz için hep 16 Ekim sabahı Johannesburg’a vardık gibi geldi. Bir de
yarış öncesi Bakiye Duran ile yaptığımız konuşmalarda “Johannesburg’da 1 gün
kalıp Uphilton’a gideceğiz” şeklindeydi. Havaalanına gidip dönmek farklı bir
tecrübe oldu L
|
Hollanda ve Türkiye Büyükelçiyle birlikte sabah sporu |
17 Ekim günü
kahvaltıdan sonra havaalanı yolları tekrar göründü. Bu sefer herhangi bir
sıkıntı yoktu. Havaalanında KAEM koşacak sporcular ve organizsayonda görevli
olanlarla tanıştık. 1 buçuk saatlik uçuştan sonra Uphilton’daydık. Sonrasında
otobüs ile Kalahari National Pakına yolculuğumuz başladı. Yaklaşık 2 saatlik
bir otobüs yolculuğundan sonra Kalahari National Parkındaydık. Kaydımızı
yaptırıp kalacağımız motellere yerleştik. Akşam tanışma yemeğinden sonra Güney
Afrika’daki bir günümüzü daha bitirmiştik.
|
Kalahari National Park-1 |
|
Kalahari National Park-2 |
18 Ekim günü
malzeme kontrolü yapıldı. Çantam 11 kiloydu. Benim gibi ön grupta koşacakların
çanta ağırlıkları 6-8 kilo arasında değişiyordu. Ben alışıktım 10-11 kiloluk
çantayla koşmaya ama benim çantamda 8 kilo civarında olsaydı hiçte fena
olmazdı. Bu kadar kilo farkı nasıl oluyor diye merak edenlere. Birinci neden
onların kullanmış oldukları zorunlu malzemelerin benimkilerden hafif olması,
diğer neden yemek alışkanlığı. Örneğin yarışın birincisi Daniel yarışı sadece
protein barı, protein tozu, jel ve birazda badem yiyerek geçirdi. Yediği
yemeğin kalitesinden çok almış olduğu kalori miktarını önemsiyormuş.
|
Malzeme Kontrolu |
|
Brifing |
|
Start Fotoğrafı |
19 Ekim saat 9’da bir haftalık
maceramız başladı. İlk gün 26 km idi. Yarışın başında ön grup tempoyu bana
bıraktı. Ta ki ilk kumlu dere yatağına kadar. Kumlu dere yatağında koşarken bu
kadar zorlanacağım hiç aklıma gelmemişti.
Dere yatağından 4. olarak çıktım. Dere yatağından çıktığımda Daniel ile
yaklaşık 300 metre fark olmuştu. Sırasıyla önce Tiaan’ı sonrada Anthony’i
geçerek 2. sıraya yerleştim. Artık önümde sadece Daniel vardı. Daniel ile olan
farkımızda her geçen saniye azalıyordu. Daniel’in kontrol noktasından su alıp
oyalanmasını umut ediyordum. O sadece imza atıp yoluna devam ediyordu. Tempomu
biraz daha arttırdım ve 18.km’de Daniel’i yakaladım. 20.km’ye ulaştığımızda
saate baktığımda 1 saat 34 dakika olmuştu. 20.km’den sonra yine kumlu ve
kayalık dere yatağından ilk gün ki kamp alanına gidecektim. Kumlu alanda Daniel
yine öne geçti. İlk günü Daniel’in 52 saniye arkasında 2:14:49’da bitirdim.
Yarış çok hızlı başlamıştı. Gobi’de yapmış olduğum hatayı yine mi yapacağım
diye düşünmeye başladım. Sonuçta ilk günlerde benim çantam diğerlerinden ağır
olacaktı. Ama kendimi çok rahat hissediyordu. İlk günün sonunda “Gününüz nasıl
geçti?” sorusuna verdiğim cevap “Kumlu kısımlar hariç güzel geçti” oldu. Biraz
dinlenip patates püresi-ton balığı karışımı yemeğimi yedikten sonra masaj
yaptırdım. Artık 2. güne hazırdım. 1.gün benim için iyi geçerken Bakiye Duran
için iyi geçmemişti. Akşam yemeğinde yediği tavuk salatası midesini bozmuştu.
Koşu boyunca bu sıkıntıyla uğraşmıştı. Bakiye’de bitiş noktasını bayanlarda 3.
geçmişti. Ama koşusundan memnun değildi. “Yarın daha iyi koşmalıyım diyordu.
İnşallah midemdeki sıkıntı geçer” diyordu. Bende “Çay iç yarına kadar sıkıntın
kalmaz” deyip onu teselli etmeye çalışıyordum.
|
1.Gün |
|
2.Gün |
|
2.Gün |
20
Ekim günü sabah 8’de koşuya başladık. 2.gün 33 km idi. Hava kapalıydı yağmur
yağacak gibiydi. Geçen sene çok sıcak olan havalar bu sene çok güzeldi. İlk güne göre biraz daha zorlu geçecekti.
Çünkü 20 ile 25.5 km arası kumlu bir dere yatağı vardı. 2.günün başlamasıyla ilk günün etkisiyle ben,
Tiaan ve Daniel ön grubu oluşturmuştuk. İlk kontrol noktasından sonra Tiaan’da
geride kaldı. Tempolu koşuyorduk ve kontrol noktalarında imza atıp yolumuza
devam ediyorduk. Böylece kontrol noktalarında fazla vakit kaybetmiyorduk.
Daniel ile güzel bir tempoda koşuyorduk. Kontrol noktalarına geldiğimizde saati
kontrol ediyordum. 1 kmyi ortalama 5 dakika geçiyorduk. 20 km’ye geldiğimizde 1
saat 40 dakika olmuştu. Şimdi kumlu dere yatağıyla olan savaşım yeniden
başlamıştı. Kumda koşmuyor adeta kumla savaşıyordum. Kumda koşu tecrübem yoktu.
Bu kadar zorlanacağımı hiç düşünmemiştim. Bir şekilde koşuyordum. Ama nasıl
koştuğum bilmiyordum. Yere sağlam basamıyordum. Attığım her adımda kum misket
taneleri gibi ayaklarımın altında dağılıyordu. 25.5 km‘deki kontrol noktasına
geldiğimde 2 saat 21 dakika olmuştu. 5.5 km’yi 41 dakikada koşmuştum. Daniel
benim 10 dakika önümde bu kontrol noktasından geçmişti. Kumlu etap bitmişti ama
bende bitmiştim. Kum adeta tüm enerjimi almıştı.” 7.5 km sonra 2 gün bitiyor “
diyerek kendimi motive ettim ve tekrar koşmaya başladım. Bitiş noktasını
2:56:13’de geçtim. 2.gün sonunda Daniel ile olan farkımız 10 dakikaya çıkmıştı.
Üçüncü olan Tiaan ile aramdaki fark yaklaşık 20 dakika olmuştu. Biz 2.günü
bitirdikten sonra güzel bir yağmur yağdı. Bir gün daha bitişti. Bugün düne göre
daha zorlu geçmişti. Özellikle 20-25.5 km arası beni çok zorlamıştı. “Günün
nasıl geçti” sorusuna verdiğim cevap çok netti. “Kumdan nefret ediyorum J”
|
3.Gün Kumlu dere yatağı |
21
Ekim günü 39 km koştuk. Hava biraz serindi. Koşunun başlamasıyla beraber Tiaan
öne geçti. Bugün ilk iki güne göre daha istekliydi. Sürekli tempoyu artırmaya
çalışıyordu. Hava çok rüzgarlıydı. Onun için değişmeli koşuyorduk. Böylece
arkaya geçenin dinlenme şansı oluyordu. 31 km boyunca birlikte koştuk. 31 km’de
Tiaan koptu. Bugün fazla kumlu etap yoktu. 37.km’ye kadar Daniel ile birlikte
koştuk. Son 2 km kumluydu. Kumla olan savaşım yine başlamıştı. Kumlu dere
yatağına girmeden kendimi çok güçlü hissediyordum. Ama kuma girince adeta tüm
enerjim bitti. Daniel kumlu etaba girince temposunu artırdı. Sonra Tiaan’da
gelip beni geçti. Son 500 metreye
girdiğimde günün bitmesi için dua ediyordum. Bir gün daha bitmişti. Ama son 2
km’de bende bitmiştim. Bugün ki kamp alanında havuz vardı. Biraz oturup
dinlendikten sonra kendimi havuza attım. Havuz beni kendime getirdi. Yarın uzun
etap vardı. Ben, Tiaan ve Daniel öğlen 1 de başlayacaktık. Uzun gün öncesi
Daniel ile olan farkımız 15 dakikaya çıkmıştı. Tiaan ile 18 dakikaya inmişti.
Geçen yılın 2. Alwyn 4 sıraya çıkmıştı ve uzun etabı her zaman iyi koşmasıyla
ünlüydü. Alwyn,Anthoyn,Altus ve Dion’dan oluşan ikinci grup saat 12’de
çıkacaktı. Bu ön grup için dezavantajdı. Çünkü 4,5,6 ve 7.nin nasıl bir tempoda
koştuğunu kontrol edemeyeceğimiz anlamına geliyordu. Bizden hızlı mı yavaş mı
gidiyorlardı bilmeyecektik.
|
3.Gün-Mahşerin üç atlısı (Tiaan-Daniel ve Ben) |
|
Uzun Etap |
22
Ekim günü 75 km koştuk. Uzun gün hava çok sıcaktı. İlk üç gün genelde hava
serinken uzun gün Kalahari Çölü normale dönmüştü. Öğlen 1 de başlayacak olmamız
daha da büyük bir dezavantajdı. Ben, Tiaan ve Daniel 7.km’deki ilk kontrol
noktasına birlikte ulaştık. Saatime baktığımda 35 dakika olmuştu. İlk 7 km’yi
koşarken değişmeli koşuyorduk. Tiaan ne zaman öne geçse tempoyu arttırıyordu.
7.km’deki tempomuzu görünce “Bu şekilde koşarak 75 km’yi bitiremeyiz. Çok hızlı
koşuyoruz” dedim. Tiaan’a “ Öne geçince
sürekli tempoyu yükseltiyorsun” diye kızdım. “Sen bir daha öne geçme arkada
kal” dedim. Daniel ile ben değişmeli olarak tempoyu ayarlamaya başladık. 14.
km’deki kontrol noktasına geldiğimizde 1 saat 11 dakika olmuştu. Halen
hızlıydık ama ikinci 7 km’lik bölümde hem yol düzgündü hem de yokuş aşağı
koşmuştuk. Kontrol noktasından çıktığımızda kumlu bir dere yatağına girdik.
Dere yatağına girince Daniel önde ben arkasında koşmaya başladık. Dere
yatağından çıktığımızda aramızda yaklaşık 500 metrelik bir fark olmuştu.
Tiaan’da benim 200 metre arkamda kalmıştı. Artık hepimiz tek başımıza kaldık.
Uzun etabın henüz başıydı. Güneşte tam tepemizdeydi. Kumlu olmayan yerde Daniel
ile aradaki farkı kapatıyordum. Ama kontrol kartının aksine uzun etabın
neredeyse tamamına yakını kumluydu. Kontrol kartındaki bilgilere göre 14-18. km’ler
ile 72-75.km’ler arası kumluydu. Ama
ultra maraton koşmak farklı birşeydi. Her zaman böyle sürprizlerle
karşılaşabiliyorsunuz. Amacım Daniel’i
yakalamaktı. Ama her kontrol noktasında fark biraz daha artıyordu. Mesafeler
ilerledikçe sabahın ilk saatlerinde koşmaya başlayan diğer sporcuları geçmeye
başladık. Akşam 6 olduğunda artık hızlanmaya başladım. Kendimi çok rahat
hissediyordum. 54. km’de Bakiye Duran’ı yakaladım. Oturmuş çorba içiyordu ve “Kendini
iyi hissetmediğini” söyledi. Bakiye’ye “Az kaldı sabret bitirirsin sen bunu”
dedikten sonra yoluma devam ettim. Artık önümde çok kişi kalmamıştı.
|
Uzun Etap |
|
Uzun Etap-Bakiye Duran |
Daniel, Alwyn ve Anthony kalmıştı. Alwyn ve
Anthony’yi yakalarsam ilk üç garanti olacaktı. 63.km’de Anthony’i yakaladım.
Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Çantamdan kafa fenerini çıkartıp kafama
taktım. 66.km’den sonra hava iyicemen kararmıştı. 69.km’de Alwyn’ı da
yakaladım. 2-3 km Alwyn ile koştuktan sonra Alwyn “Hızlı koşuyorsun” deyip
benimle koşmayı bıraktı. Artık önümde sadece Daniel kalmıştı. Ama mesafelerde
tükenmişti. Kampa ulaştığımda 7 saat 24 dakika olmuştu. Daniel benden 9 dakika
önce bitirmişti. Uzun etapta bitmişti. Uzun etabı bitirdiğimde üzerimden sanki
büyük bir yük kalkmıştı. Artık sadece 2 etap kalmıştı. Tiaan uzun etabı 7 saat
56 dakika ile 3.olarak bitirmişti. Uzun etaptan sonra Daniel ile aramızdaki
fark 25 dakikaya çıktı. Tiaan ise benim 51 dakika arkamdaydı. Artık Bakiye
Duran’ı beklemeye başladım. Çünkü Bakiye Duran ile parkurda konuştuğumuzda
kendini kötü hissediyordu. Akşam 9 buçuk gibi Bakiye Duran’da geldi. Uzun etabı
12 saat 16 dakikada koşmuştu. Kendini kötü hissediyordu ama kampa bir şekilde
ulaşmıştı. Dinlenmek için koca bir günümüz vardı
|
Uzun Etap-Güneşin Batışı |
23
Ekim Çarşamba günü uzun etap sonrası dinlenme günüydü. Kamp alanı dere
yatağının kenarındaydı. Dere yatağında yüzme ve eşyalarımızı yıkama şansımız
vardı. Dere yatağı Güney Afrika-Nabibya sınırını çiziyordu. Dere yatağından
karşı kıyıya yüzerek Nabibya geçtim. Böylece güzel bir anım olmuştu. Güney
Afrika’dan Nabibya’ya yüzmüştüm. Mesafe çok kısaydı. Ama bu gerçeği
değiştirmiyordu J
Uzun etaptan sonra ben genelde 2.likteki yerimi korurken , Bakiye ise
bayanlarda 4.lüğe düşmüştü. Kendini çok kötü hissediyordu. Gün boyu Bakiye ile
kalan 2 etabı rahat koşacağını ve bayanlarda 3 olacağını anlatmaya çalıştım.
|
Dinlenme Günü-Güney Afrika Nabibya Sınırı |
|
6.Gün |
24 Ekim günü çok rüzgarlı başladı. Rüzgar o kadar fazlaydı ki çadırları adeta yerinden söküyordu. Kontrol kartına baktığımda bugün çok kumlu kısım vardı. 45 km’nin neredeyse yüzde 50’si kumluydu. Uzun etabın vermiş olduğu yorgunluk vardı. Ama kesin olan bir şeyde vardı. O da sakatlık olmasa 2.liğim garantiydi. 45 km’lik parkur kumlu dere yatağıyla başladı. Ben,Daniel,Tiaan,Alwyn ve Anthony yaklaşık 9 km birlikte koştuk. Sonra Daniel ile grubu kopardık. Sonra Tiaan bizi yakaladı. Birlikte koştuk. Kontrol noktalarında Tiaan bizden kopsa da sonrasında bizi yine yakaladı. Kontrol kartındaki gibi parkur kumlu değildi. Tempoyu artırıp Daniel’i koparmaya çalıştım. Ama aşırı rüzgar yüzünden bunu bir türlü başaramadım. Ben öne geçtiğimde tempoyu artırmaya çalışırken Daniel öne geçtiğinde tempoyu düşürüyordu. Daniel’i koparamayacağımı anlayınca tempoyu yükseltmeyi bıraktım. Artık tek amacım vardı. Sakatlanmadan yarışı bitirmek. Keyfine koşmaya başladım. 6. Gün bitiş noktasından Daniel ile omuz omuza girdik. Tiaan’da 2 dakika arkamızdan geldi. Bakiye Duran bugün iyi koştu. Keyfi yerine geldi. Son gün öncesi bayanlarda 3.lüğü garantiledi nerdeyse. 6.gün hem benim hem de Bakiye için güzel geçmişti. Artık önümüzde sadece 26 km’lik son bir etap kalmıştı.
|
6.Gün-Ben,Daniel,Tiaan,Alwyn ve Anthony |
25 Ekim günü
güzel başlamıştı. Bu organizasyonun en güzel yanı herhalde ön grubu bitiş
noktasından en son geçirmek oldu. Tüm yarışmacılar hızlarına göre sabah 6’dan
itibaren koşmaya başladı. Ön grubu ben,Daniel ve Tiaan oluşturuyordu. Biz son güne saat 9’da başladık. Son gün
birlikte koşmaya karar vermiştik. Yavaş koşalım desek de son günün etkisiyle
tempolu koşuyorduk. Son 5 km’ye girdiğimizde yol üzerinde zürafaları görünce “Burada
fotoğraf çekilelim” dedim. Tiaan “Mahmut sen su içmek için durmadın . Fotoğraf
çekilmek için mi duracaksın” dedi. Bende “Artık yarış bitti. Fotoğraf
çekilelim.” Dedim. “Tamam” dediler. Zürafaların yanına geldiğimizde kamerana
fotoğraf çekmesi için hareket yapsak da anlamadı. Koşmaya devam ettik. Son 1
km’ye geldiğimizde Daniel kardeşini görünce “Bitiş noktasını kardeşimle geçmek
istiyorum” dedi. Bizde “tamam” dedik. Bitiş noktasına yaklaştığımızda bayrağımı
çantamdan çıkartım ve bitiş noktasında bayrağımızla birlikte girdim. Koca bir
hafta güzel bir şekilde bitmişti. Herkes tebrik ediyordu. Bitiş noktasından
geçtiğimde üzerimden büyük bir yük kalkmıştı sanki. 244 km’lik zorlu bir
maraton sona ermişti. Artık rahatlama
zamanıydı ve yemek yemek serbestti. Bakiye ile birlikte fotoğraf çekildik. Koca
bir hafta boyunca bizim başardığımızdan daha büyüğünü başaran iki kişi vardı.
Aramızda Fransız Patricia ve Jessy. Patricia gözleri görmeyen biriydi. Ama bu
onu yıldırmamış. Yaklaşık bir sene bu yarışa hazırlanmış. Ve bitiş noktasını
244 km boyunca büyük sabırla ona yardım eden Jessy ile birlikte geçti. Bitiş
noktasından geçtiğinden mutluluğu yüzünden okunuyordu. 244 km’lik bu zorlu
maratonu yaklaşık 73 saat 30 dakikada bitirmişti. Jessy’de 73 saat boyunca ona
bu zorlu maratonu bitirmesinde yardımcı olmuştu. Patricia ve Jessy’de bitiş
noktasından geçtikten sonra odalarımıza yerleşmiştik. Sıcak bir duşu hak
etmiştik. Artık temizlenme zamanıydı. Duştan sonra dinledik ve akşam yemeğine
gittik. Yemekten sonra bir hafta aradan sonra yumuşacık yatağımıza yeniden
kavuştuk.
|
7.Gün-Yarışmanın kahramanları Patrica ve Jessy |
|
7.Gün-Mutluluk Anı Bayrağımızla Bitiş noktasından geçerken |
|
7.Gün-Bakiye Duran Bitiş noktasından geçerken |
26 Ekim günü
akşamı ödül töreni vardı. Gün boyunca dinlendik ve kirlenen malzemelerimi
temizleme şansı bulduk. Akşam ödül töreni çok güzel geçti. Ödül töreninden
sonra eğlence başlaı. Koca bir hafta boyunca kumla savaşan yarışmacılar içki
içip dans ederek koca bir haftanın yorgunluğu üzerinden atıyorlardı. Yarışma 63
kişi başladı ve bitiş noktasından 59 kişi geçti. Böyle bir yarışma için büyük
bir orandı. Ama bence bunun en büyük nedeni Patricia’ydı. Çünkü yarışmayı
bırakmayı düşünen bir çok yarışmacı Patricia devam ediyor diye devam etti. 27 Ekim
günü sabahı Uphilton’dan Johannesburg’a geri döndük. 27 Ekim akşamı otelde
kaldıktan sonra 28 Ekim günü sabahı Büyükelçimiz bizi otelden aldırdı ve
Büyükelçilik konağına geçtik. Konakta 29 Ekim resepsiyonu için son hazırlıklar
yapılıyordu. Büyükelçimiz ve elçilik çalışanları beni ve Bakiye Duran’ı tebrik
etti. Yaklaşık 2 hafta önce 29 Ekim resepsiyonu için yemek yapmaya başlayan
Nadir usta halen yemek yapıyordu. Biz koşarken Nadir ustada yemek yapmıştı.
|
29 Ekim Resepsiyonu-Bakiye Duran-İsmail ve Esra Naltı |
29 Ekim
resepsiyonuna Güney Afrika’da girdik. Benim için en büyük anı buydu. Büyükelçilik
konağını süsleyen Türk bayrağının muhteşem bir görüntüsü vardı. Yaklaşık 600
kişilik bir misafir grubu vardı. Resepsiyon çok güzel geçti.
30 Ekim günü
akşamı yuvaya dönüş günüydü. 2 haftalık serüvenimiz sona erdi. Bu serüveni
yaşamamızda büyük emeği olan Büyükelçimiz Kaan Esenler’e, beni tavsiye eden
Bakiye Duran’a, ulaşım sponsoru Türk Havayollarına, yarışmaya katılım ücretini
yatıran Mustafa Sesli beye ve VTG Madenciliğe, malzeme desteği sağlayan
Salomona, bizleri Güney Afrika’da sıcaklıkla karşılayan Kerem ve eşi Gökçe’ye,
son gün bizi gezdiren macera sever arkadaşımız İsmail’e ve eşi Esra’ya, bizi
konakta güzel yemekleriyle besleyen Nadir ustaya ve konak çalışanlarına çok
teşekkür ederim. Bakalım bir daha ki serüven nereye ve ne zaman olacak.
|
Orjinal yarış haritası |